sonbahar geldi desek?

Hazır artık Eylül ayına resmi girişi yaptık ve Pumpkin Spice Latte ler hayatımıza geri geldi, artık tamamen sonbahar moduna geçebilir miyiz?! Ya adam akıllı yaz tatili yapmadım diye, ya son bir kaç aydır hep bir işlerin peşinde koşturuyorum diye ama ben büyük bir hız ile yaz sezonunu kapatıp sonbahara geçmek istiyorum: evimi ufak tefek dokunuşlar ile güncellemek, battaniyeleri çıkartıp kanepe üzerine atmak, kazaklarımı çıkarıp üzerine trechcoatumu giymek istiyorum! Biliyorum daha 2 Eylüldeyiz, havalar hala 28-30 derece arasında ve ben haftaya Bodrum’a gidiyorum ama o minik kaçamak hariç havaların değişimi ile önümüzdeki bir kaç ay içinde neler yapmak istediğimi planlamaya başladım bile. 

Mesela bu sene bir-iki bağ evine gidip hasat sezonunda özel aktiviteleri varsa onlara katılmak istiyorum (mesela Eylül sonunda Grandma’s Wonderland çok güzel bir program hazırlamış). Bağlarda güzel bir gün geçirip bol bol güzel şarap içip, evi stoklamayı planlıyorum. Hele şöyle yağmurlu ve serin bir akşam bir kadeh kırmızı şarap yanında patlamış mısır yerken battaniyelerin altından film seyretmek pek keyifli oluyor. Mutlaka her sonbahar seyrettiğin bir kaç filmi sizlerle ayrıca paylaşacağım. 

Son birkaç seneden beri denemek istediğim bir glamping alanı var mesela: Longosphere. İki gecelik bir seyahat organize edip hem o kamp havasını yaşamak (ama bir taraftanda çalışan tuvalet ve sıcak duş olanağından faydalanmak) istiyorum. Doğa yürüyüşüne çıkıp, değişen renklerin tadını çıkarıp akşam açık hava şöminesinde smores yapmak bence çok keyifli olacak. 

Derken tabi bazı aktiviteler var Ekim ayına saklamak istiyorum - mesela elma toplamak! Belki Amerika’da büyümenin verdiği bir şey ama sonbahar demek benim için bir çiftliğe gidip elma toplamak, en iyi balkabağını seçmek, traktör üzerinde mısır tarlaları arasında geçmek ve biraz apple cider alıp eve gelmeyi arıyorum. Derken tabikide elma toplarken kendinden geçip çok fazla topladığımız için bir ay boyunca habire elmalı tarifler yapmak: apple butter, ev yapımı apple cider, elmalı muffin, favori elmalı kekim, ve elmalı kahvaltı kurabiyeleri… Aynı deneyimi İstanbul’da yapması zor ama bu sene kendime söz verdim, en azından elma toplayabileceğim bir yer mutlaka bulacağım. Artık salça yapar gibi 30 kg elma toplayıp mı dönerim bilemedim ama sonrasında tüm tarifleri paylaşıyor olurum.

Her ne kadar Kasım ayına kadar daha çok vakit olsada bir bakmışız Şükran Günü olmuş bile! Türkiye’de kutlanmasa da ailecek bir araya gelip, güzel yemekler eşliğinde güzel sohbet dolu bir gün geçirmek en sevdiğim kutlamalardan biri oluyor.

Daha yapılabilecek ve yapmak istediğim o kadar aktivite var ki hepsini önümüzdeki birkaç ay içine sığdırabilir miyim bilmiyorum ama elimden geldiğini yapmaya çalışacağım. Yağmur botlarımı ayağıma geçirip, sonbahar renklerinin tadına varıp, evim pumpkin spice gibi kokarken fırında muhteşem bir elmalı turta yapmak için sabırsızlanıyorum. Biliyorum önümüzde daha yazın son birkaç haftası daha var ama umarım bu post size biraz ilham olmuştur ve yeni sezon için heyecanlandırmıştır.


Now that we’re officially in September and the Pumpkin Spice Latte has made its comeback can we all enter Fall mode?! I don’t know if it’s because I didn’t really do summer this year, or because I’ve been running around for the past few months, but I’m ready to change up my house decor to pumpkins and fall leaves, bring out the chunky throws, and pull out all of my sweaters and put on my trench coat! I know that’s a lot considering it's only September 2nd and the weather is still in the 80s but I’m fully in fall mode and trying to plan all of the things that I want to do in the upcoming months. 

This year I want a chance to visit some vineyards and see if they have anything special for the harvest season (Grandma's Wonderland has a wonderful weekend program BTW). Drink lots of good wine and stock up for those cozy fall nights at home. A glass of red together with some popcorn under cozy blankets & watching some of my favorite fall movies (I’ll share my list)  is definitely a wonderful fall evening.

I want to try this glamping site that I’ve been looking at for the past few years - I would love to organize a two-day trip at Longosphere where we fully enjoy the camping aesthetic but with hot showers and working toilets. It would be a chance for some outdoor nature walks in flannel shirts and hiking boots, enjoy the changing colors, and perfect for making smores in the evening by the outdoor hearth. 

Then there are some activities that I’ll save for October like apple picking! Maybe it’s growing up in the States but I always loved going to a farm, picking apples, getting some pumpkins, going on a hayride and coming home with apple cider. Then of course because we pick too many apples, I then spend the rest of the month making all sorts of apple recipes: apple butter, homemade apple cider, apple pie, apple muffins, my favorite apple cake, and apple breakfast cookies. Now it’s a bit of a challenge to find the same exact experience here in Turkey, but I’m making a point of trying to find some place where I can at least go apple picking (then of course the recipes will follow). 

We have a way to go but then before you know it Thanksgiving rolls around, and it’s the perfect time to get together and celebrate being together with good food and good company!

There are tons and tons more to do, and things that I want to do in the upcoming few months and I don’t know if I’ll be able to do everything but I’m ready to put on my rain boots and run around the fall foliage and have my house smell of pumpkin spice and an oven that’s baking the perfect apple pie! Now I know we have a few remaining weeks of summer left in us but I hope this inspires you to look forward to fall, and all that it has to offer.

Previous
Previous

It’s Fall!

Next
Next

Staying Motivated…